Zekâ Geriliği (Mental Retardasyon) Nedir?
Zekâ Geriliği (MR) kişinin zihinsel becerilerinin yaş ortalamasının altında olması, buna bağlı olarak standart eğitim sisteminin beklentilerini karşılama konusunda sıkıntı yaşaması durumudur. Dikkat, algı, hafıza, akıl yürütme, muhakeme ve problem çözme becerilerinde kronolojik yaşına paralel performans sergilemekte zorlanırlar. Yapılan özel eğitim ve psiko-sosyal çalışmalar ile kendi performanslarının en iyisini sergilemeleri mümkündür.
Zekâ Geriliği’nin Belirtileri Nelerdir?
Zekâ geriliği ilk yıllardan itibaren düzeyine (hafif, orta, ağır) bağlı olarak farklı yoğunlukta belirtiler gösterir. Gelişim basamaklarında gecikmeler görülür. Zekâ geriliği olan çocuklar, yaşlarına uygun düzeyde öğrenmeleri gereken şeyleri öğrenmekte, öğrendikten sonra hatırlamakta, dikkatlerini yaşlarına uygun düzeyde odaklamakta zorlanırlar. Sosyal yaşamda kendilerinden yaşça daha küçük çocuklarla iletişim kurmayı, oynamayı tercih ederler. Bazılarında önemli uyum ve davranış problemleri görülebilir. Başka bir deyişle bilişsel, dil, motor ve sosyal yetilerde yaşın gerisinde gelişim söz konusudur.
Zeka Geriliğinin Nedenleri Nelerdir?
- Doğum öncesi nedenler: Kalıtım en önemli etkendir. Ailede zekâ geriliği tanısı olan bir bireyin varlılığı riski artırır. Buna ek olarak kromozomal bozukluklar (Down Sendromu gibi), metabolik bozukluklar (hipotiroidi gibi), annenin gebelikte geçirdiği enfeksiyonlar (kızamıkçık, toksoplazmosis gibi) veya diğer gebelik faktörleri (alkol ve madde kullanımı, yetersiz beslenme, plasenta sorunları gibi) zekâ geriliğine neden olabilmektedir.
- Doğum sırasındaki nedenler: Erken doğum, düşük doğum kilosu, doğum travmaları (mor doğum gibi), doğum sırasında bulaşan enfeksiyonlar zekâ geriliğine neden olabilmektedir.
- Doğum sonrasındaki nedenler: Travma, doğum sonrası enfeksiyonlar, uyaran eksikliği, yetersiz beslenme zekâ geriliğinin nedenleri arasında sayılmaktadır.
Hidrosefali: Kafanın bedene oranla aşırı büyük olmasıdır.
Mikrosefali: Kafanın bedene oranla aşırı küçük olmasıdır. Kromozom anormallikleri içerisinde en çok rastlanılan ise down sendromudur. Down sendromlulara, bazı fiziksel özelliklerinin mongolları andırması nedeniyle “mongoloid” de denilmektedir.
Down sendromu; kromozom fazlalığından oluşan bir durumdur. Bu hastalarda, 21. kromozom çiftinde 2 yerine 3 kromozom bulunmaktadır. Dolayısıyla 46 kromozom yerine 47 kromozoma sahiptirler. Bu nedenle de tüm down sendromlu çocuklar birbirlerine benzemektedirler. Bunların dışında kan uyuşmazlığı da zekâ geriliğine yol açabilen bir durumdur.
Kan uyuşmazlığı; Rh negatif kan gruplu anne ile Rh pozitif kan gruplu babanın evlenmeleri sonucu; anne karnında oluşan bebeğin kan gurubunun Rh pozitif olması durumudur. Bu durumda annenin kan dolaşımına bağlı bulunan ve bu yolla beslenmekte olan bebeğin kanı ile annenin kanı uyuşmazlık göstermekte; bu da bebeğin beyninde çeşitli bozukluklara yol açabilmektedir.
Edwards Sendromu: Genel olarak 5000 doğumda bir görülen bu sendrom ileri derecede zeka geriliği yapar. Doğan bebeklerin % 90’ı ilk 12 ay içerisinde ölmektedir. Buna kalp, böbrek ve sindirim sisteminde ki anomalileri neden olur. Çocuğun dikkat çeken özellikleri; düşük kiloda olurlar, mikrosefalidirler, çene ufaktır, kulaklarda yapısal anomalikler vardır ve kulaklar normalden daha aşağıda konumdadır.
Frajil X Sendromu: Genel olarak 1000 canlı doğumda bir görülür. Bir x kromozomunun uzun kolunun ucunda incelme ile birlikte kromozomun parçalara ayrılmasıyla oluşur. Erkeklerde hafif veya orta derece zeka geriliği yapar. Kızlarda ise genellikle hafif zeka geriliği yapar ama bazı kızlarda zeka geriliği görülmeyebilir.
Fenilketanüri: Fenilalin enziminin eksikliğinden meydana gelir. Eğer erken dönemde tanı konularak tedavi başlatılmazsa ağır gelişim ve zeka geriliğine yol açar. Dışarıya atılamayan fenilasit beyinde birikir ve beyinin gelişimini olumsuz etkiler. Büyük çocuklarda hiperaktivite, kendine zarar verme davranışları, ritmik sallanma, otistik davranışlar ve şizofreniye bağlı semptomlar görülmektedir. Zihinsel engellilik yaş ilerledikçe artar.
Kretenizm: Gebelikte annenin tiroid bezinin iyi çalışmaması sonucunda, bebeğin anne karnında gelişimi sağlıklı olmaz. Eğer tiroid hormonu büyük oranda azalmışsa kretenizmle sonuçlanır. Gelişim geriliği, zeka geriliği, iskelet anomalileri, işitme ve nörolojik bozukluklarla karakterize bir hastalıktır.
Cerebral Palsy: Beyin felci, her çocukta değişik ağırlıkta ve tipte görülebilir. Vücut hareketlerini ve kasların uyumlu kullanımını etkiler. Zeka geriliğine sebep olur.
Son olarak da yakın akraba evlilikleri, soya çekim faktörleri, annenin 18 yaşından küçük, 35 yaşından büyük olması ve babanın çok yaşlı olması gibi etkenler de zihinsel yetersizliklere yol açmaktadır.
Görülme Sıklığı
Değişik ülkelerde farklı şekilde yapılan taramalarda toplumun %1-4 oranında eğitimden yararlanma düzeyi düşük kişilerden oluştuğu, %6-9 oranda ise normal eğitim sistemi içinde ancak özel bir tutumla başarılı olabilecekleri saptanmıştır.
Mental retardasyonun görülme sıklığı ABD’de % 2-3 olarak, İsveç’te okul çağındaki çocuklarda görülme sıklığı % 1’in altında, on-onyedi yaş arasındaki çocuklarda % 0,7 civarında verilmektedir. Mental retardasyonun görülme sıklığı erkeklerde bayanlara göre biraz daha fazla olup, bu oran 1,3/1-1,9/1 arasında değişmektedir.
Mental retardasyonlu vakaların % 75’i hafif, % 10’u orta, % 5’i ise ağır gruba girer. Bu dağılım yaşa, sosyo-ekonomik faktörlere ve kültürel yapıya göre değişkenlik gösterir.
Uyarı yoksunluğu, proteinden yetersiz beslenme ve öğrenme güçlüğüne neden olabilen yaşam koşulları nedeniyle sosyoekonomik düzeyi düşük gruplarda hafif mental retardasyon oranı yüksektir. Ancak yine de biyolojik yapının bir dereceye kadar hafif mental retardasyonun gelişiminden sorumlu olabileceği düşünülmektedir. Orta ve ağır mental retardasyon ise, toplumun her sosyoekonomik kesiminde aynı oranda görülür. Tıbbi bakımın yüksek düzeylere çıkması ile de bu oranlar fazla değişmemekte, düşük ağırlıklı prematür çocukların yaşatılması, antibiyotiklerle ve aşılamalarla enfeksiyonlardan ölüm oranlarının düşürülmesi ile oran tüm toplumlar için aynı kalmaktadır.
Zeka Geriliği Tipleri
IQ (İntelligence Quotient), zeka bölümü anlamına gelir.Çocuğun IQ düzeyini ölçmek için sadece Türkiye için standardizasyonu yapılmış birkaç test kullanılabilinir.Bunlardan en önemlisi WISC-R yani çocuklar için zeka testidir.Bu testin sadece Türk Psikologlar Derneği’nden verilen eğitimi alarak, bu eğitimi başarıyla tamamlayıp, sertifikası olan psikologlar tarafından uygulanması gerekir.
Zeka geriliği olan çocuklar genellikle hafif, orta, ağır ve ileri derecede ağır olarak gruplara ayrılırlar.
Normal Zeka Düzeyi 90-110 IQ arasıdır.
- Gerilik düzeyi: IQ Düzeyi
- Sınır Zeka Düzeyi: 70-90
- Hafif Derecede Zeka Geriliği: 55-69
- Orta Derecede Zeka Geriliği: 35-54
- Ağır DerecedeZeka Geriliği: 25-34
- İleri Derecede Zeka Geriliği: 25’in altında
Farklı bir tanımlama ise şu şekildedir:
50-70 : Eğitilebilir zeka geriliği olanlar
50’nin altı: Öğretilebilir zeka geriliği olanlar(30-50)
Tam Bağımlı ( 25-altı IQ ) Çok ağır zeka geriliği belirtileri ve özellikleri: IQ’su 25’in altında olan çocuklar.Çoğunda zeka geriliğine bağlı özel bir nörolojik sorun vardır.Genellikle doğumda ya da hemen doğum sonrasında farkına varılır.Çocuğun merkezi sinir sisteminde ağır hasar vardır.Dili kullanamaz.Bakımını yapamaz, sürekli bakıma muhtaçtır.Genellikle doğum öncesi nedene bağlıdır.Tehlikeden korunamaz.Ateşi tanımıyor olabilir.Tuvalet ihtiyaçlarını gideremeyenler olabilir.Akıl yaşı en çok 3 olabilir.Özel bakım ister.
25-34 IQ Ağır zeka geriliği (bağımlı) özellikleri ve belirtileri: Zeka bölümü 25-34 arasında olanlar.Bu gruptaki çocuklar erken çocukluk yıllarında konuşma becerilerini ya çok az kazanırlar ya da hiç kazanamazlar.Konuşmaları son derece yetersizdir. Genellikle tek kelime ile konuşurlar, eğitim ve ilerleyen yaşlarıyla birlikte 2-3 kelimelik basit ve sınırlı cümleler kurabilirler. Temel bakım konusunda eğitilebilirler.Sadece okul öncesi eğitim düzeyinde bir eğitimden yararlanabilirler.Erişkinlerin denetiminde basit işleri yapabilirler, aile içinde toplum yaşamına uyum sağlayabilirler.Zeka yaşı en fazla 5-6 yaş civarında olabilir.İstek ihtiyaçlarını saklamada ve ertelemede yeterli becerileri yoktur, duygularını maskeleyemez.
35-54 IQ Orta düzeyde zeka geriliği belirtileri ve özellikleri: 35-54 IQ’su olanlar.Öğretilebilir olarak sınıflandırılan gruba girerler.Çoğu konuşma becerilerini erken çocukluk döneminde kazanırlar.Meslek eğitiminden faydalanabilir ve belirli bir denetimle kişisel bakımlarını yapabilirler.Toplumsal ve uğraşı alanlarındaki eğitimden de fayda görürler.Ancak akademik olarak 2.sınıf düzeyini geçemezler.Bildikleri yerlerde tek başına dolaşabilirler.Ergenlik dönemlerinde toplumsal adetleri öğrenmedeki zorlukları aynı yaştakilerle ilişkilerini bozabilir.Erişkinlikte çoğu beceri istemeyen işlerde ya da uygun denetimle yarı beceri isteyen işlerde çalışabilirler.Yeterli denetim ile toplum hayatına uyum sağlarlar.Belirli davranış problemleri gösterebilirler.
55-69 IQ Hafif zeka geriliği (eğitilebilir) belirtileri ve özellikleri: IQ’su 55-69 arası olan kişilerdir.Eğitilebilir olarak sınıflandırılan gruba girerler.Toplumsal becerileri ve konuşma yeteneklerini genellikle okul öncesi dönemde kazanırlar.Yani 0-5 yaş arası dönemde.Duyusal ve motor alanlardaki bozuklukları azdır.Anlaması sınırlıdır ve verilenlerle yetinir.Basit zanaatler öğrenebilirler.Onlu yaşların sonuna doğru 6.sınıf düzeyinde okul becerileri kazanırlar.Akıl yaşı 8-12 yaş arasındadır.Özel eğitim alabilirler.Erişkin yaşlarında ancak kendi başına yaşayabilmeye yeter toplumsal ve mesleki yetenekler kazanırlar.Ancak özellikle alışılmışın dışında toplumsal ve ekonomik streslerle karşı karşıya kaldıklarında denetim ve yol gösterilmesine gereksinim duyarlar.Hafif mental retardasyonu olan bireyler uygun destekle çoğunlukla kendi başlarına ya da denetimle toplumda başarıyla yaşayabilirler.
Sınır Zekalılar ve Ağır Öğrenenler: IQ’su 70-90 arasında olan çocuklar.Akıl yaşı 13-14 yaş civarındadır.Okulda geç ve güç öğrenen bir çocuktur. Dikkat, hafıza bütünleştirme, diğer zihin özellikler ve analiz-sentez zayıftır.Heyecan kontrolü zayıftır.Okul nüfusunun 1/5’i bu gruptandır.Okullarda geç, güç okuyan bir çocuktur.Zaman zaman zihinsel faaliyetlerde yavaşlamalar görülebilir.Eğitimlerini tamamladıkları zaman bağımsız olarak yaşayabilir ve meslek sahibi olabilirler.
Zeka Geriliği’nin Tedavisi
Zeka geriliğini tedavi edecek ilaç yoktur. Fakat zeka geriliği olanlarda ergenlik çağında ergenlik çağında görülebilecek saldırganlık, davranış bozuklukları veya psikiyatrik rahatsızlıklar için ilaç kullanılabilir. Genelde bu çocuklarda ayrıca görülebilen bedensel hastalıklar için de ayrıca tedavi gerekir.
Zeka geriliği olan çocukların tedavisi için, kendilerine bakabilmeleri ve ileride başkalarına bağımlı olmadan yaşamlarını sürdürmeleri için gerekli becerilerin kazandırılması, mevcut kapasitelerinin tamamını kullanabilmeleri için gerekli eğitimin verilmesi ve ailelerinin psikolojik danışmanlık alması gereklidir. Eğitimlerinin belli bir seviyeye getirilmesi için mümkün olduğunca erken müdahale edilerek, eğitim sisteminde bu çocuklara daha fazla imkan tanınması önemlidir. Yetişkinlik döneminde aile üyesi, işçi, öğrenci, tüketicilik ve vatandaşlık gibi toplumsal rolleri üstlenebilmeleri önemlidir. Bu noktada çocukların bireysel farklılıkları ve yapabildikleri göz önüne alınarak eğitim gereksinimlerinin belirlenmesi ve gereksinimlerine uygun eğitim ortamlarının sunulması gerekir. Çünkü zeka geriliği olan çocuklar birçok özellikleriyle önemli bireysel farklılıklar göstermektedirler.
Çocukların ailelerinin, çocukların bakımı ve eğitimi için çok çaba ve zaman gerektiği için ekonomik ve psikososyal anlamda desteğe ihtiyaçları vardır. Aile, çocuğunun zeka geriliği olduğunu öğrendiğinde önce kabullenemez, kabullendiğinde ise suçluluk, öfke, çaresizlik ve umutsuzluk duyguları hisseder. Çocuklarını, ihtiyacı olan sevgi, şefkat ve ilgiden mahrum bırakabilirler, reddedebilirler ve kötü davranabilirler. Bu nedenle ailenin rehberliğe ve desteğe ihtiyacı vardır.